İşitme kaybı her yaştan insan grubunda görülebilen, sosyal hayatı ve öğrenmeyi olumsuz etkileyen ve altında yatan nedene göre tedavi edilen bir sağlık sorunudur. İşitme kaybı temelde bir hastalık değildir ancak başka hastalıkların habercisi olabilir. İşitme kaybı tedavisi için altında yatan neden ya da hastalık tespit edilmeli ve tedavi, bu doğrultuda yapılmalıdır. İşitme kaybının birden fazla nedeni olabildiği için tedavisinde de çeşitli yöntemler kullanılır. Egesante tıp merkezi olarak alanında uzman olan KBB hekimlerimiz ile hizmet veriyoruz. Hekimlerimizden alacağınız randevular sonrasında işitme kaybına ilişkin nedenler detaylı olarak belirlenir ve son teknolojik yöntemlerle tedaviniz gerçekleştirilir. Hastalarımızın işite kaybı tedavisinde memnuniyet oranı %90 ve üzerindedir.
İşitme kaybı tedavisi için uyguladığımız yöntemlere değinmeden önce bu sorunun altında yatan nedenleri açıklayalım. İşitme kaybı doğuştan var olan ve sonradan gelişen olmak üzere iki grupta incelenir. Doğuştan gelen işitme kayıpları da genetik faktörlere bağlı olan ve olmayan şeklinde iki gruba ayrılır.
Doğuştan gelen ve genetik olmayan işitme kayıpları erken doğum, anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, annenin birden fazla düşük doğum yapması gibi nedenlerle görülebilir. Genetik olan ve doğuştan gelen işitme kayıplarının nedenleri ise Down Sendromu ya da Usher Sendromu adı verilen genetik hastalıklar olabilir.
Sonradan gelişen işitme kayıplarının nedenleri çok fazla gürültülü ortamda bulunmak, sık sık orta kulak iltihabı geçirmek, kulak nezlesi, kulak çınlaması, yaşlanmaya bağlı olarak görülmesi şeklinde açıklanabilir. Bunlarla birlikte pek çok hastalığa bağlı olarak da işitme kaybı görülebilir. Kulağın kemik yapısında bozulma olması, şekil bozuklukları, kulağa alınan darbeler ve kaza sonrası yaşanan travmalar da işitme kayıplarına neden olabilir.
İşitme kaybı tedavisi için altında yatan nedenin saptanması gerekir. Bu doğrultuda ilaç tedavisi yapılabilir ya da cerrahi müdahale gerekebilir.
Bir yetişkinde ya da çocukta işitme kaybının olduğunun anlaşılması için belirtilerin çok iyi takip edilmesi gerekir.
Bu belirtiler;
İşitme kaybı yaşayan kişilerde sosyal ortamdan uzaklaşma ve içe kapanma eğilimleri görülür. Psikolojik problemlerin yanında öğrenmede zorluk yaşanması, dil ve konuşma gelişiminin olumsuz etkilenmesi, akademik başarının olmaması, iş ortamındaki verimin azalması, kişilik gelişiminin zayıflaması, ifade problemleri yaşanması, sinirlilik hali ve iletişim problemleri de görülebilir. Kişilerin hayatlarını önemli ölçüde olumsuz etkileyen işitme kaybının tedavi edilmesi için uzman bir hekime danışılması gerekir. Tıp merkezimizde bulunan hekimlerimizden profesyonel destek almak için vakit kaybetmeden randevu almanızı tavsiye ederiz.
İşitme kaybı tedavisi için bu kaybın hangi derece olduğu belirlenmelidir. Tedaviden önce işitme kaybının altında yatan neden de bulunmalıdır. Tedaviye başlanmadan önce işitme testleri ile birlikte bazı ek testler yapılır. İşitme kaybının hangi ölçüde olduğu ve nedeni belirlendikten sonra uygun tedavi seçeneğine karar verilir. İşitme kaybı tedavisi için kullanılan yöntemler aşağıdaki gibidir;
İşitme cihazı; işitme kaybı tedavisinde en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Bu cihazın doğru hastaya, doğru şekilde uygulanması önemlidir. Hastaya uygun olarak seçilen bu cihazların doğru şekilde ayarlanması ve doğru kullanılması da önemlidir.
Biyonik kulak; işitme kaybı tedavisinde ikinci planda uygulanan bir yöntemdir. Çocuk ve yetişkin hastalarda, işitme cihazı ile tedavi edilemeyen işitme kayıpları için kullanılır.
Kemik yolu ve orta kulak implantları; kemik yolunda ve orta kulakta olan şekil bozuklukları nedeniyle uygulanan yöntemlerdir.
İşitsel rehabilitasyon yapılması; özellikle bebek ve çocuk olan hastalar için kullanılan bu yöntemde, hastaların daha verimli işitmesi sağlamaktadır. Yaşı küçük olan hastaların işitme kaybı tedavisinde yalnızca cihaz yeterli olmaz ve rehabilitasyon ile desteklenmesi gerekir.
İşitme kayıpları iletim tipi, ani işitme kayıpları ve Mikst tip işitme kayıpları olarak sınıflandırılır. Bu sınıflamaya göre uygulanacak tedavi yöntemleri farklılık gösterir.
Orta kulak iltihabı, kulak zarı zedelemeleri, dış kulak yolunun tıkanması, östaki borusunun tıkanması gibi nedenlere bağlı olarak gelişen işitme kayıplarına iletim tipi işitme kaybı adı verilir. Özellikle sık orta kulak enfeksiyonu geçiren kişilerde, acilen tedavi yapılması gerekir. Geniz eti büyümesi olan çocuklarda, bu tür işitme kayıpları sıklıkla görülmektedir. Bu işitme kayıplarının tedavisi için öncelikle ilaç kullanılır. İlaç tedavisi ile iyileşmeyen hastalarda cerrahi tedavi yapılır ve kulak zarına tüp takılır. Cerrahi tedavi yapılırken öncelikle geniz eti alınır ve ardından kulak zarındaki sıvı boşaltılır. Gerekli görüldüğü durumlarda kulak tüpü takılır ve işitme kaybı giderilir. Tam tedavi için bu tüpün 6 ay boyunca kulakta kalması ve daha sonra alınması gerekir.
Ani işitme kayıpları genellikle çok fazla gürültüye maruz kalınması durumunda ortaya çıkar. Bu tür işitme kayıplarının tedavisi vakit geçirilmeden yapılmalıdır. Bu tedavilerde yüksek basınçlı oksijen, kortizon uygulaması ve damar genişletici ilaçlar kullanılır. 6 ay ya da 1 yıl boyunca ilaçla tedavi edilemeyen ani işitme kayıpları, işitme cihazı ile tedavi edilir.
Mikst tip işitme kayıpları yaşlılığa bağlı olarak ya da doğumsal işitme kayıpları olarak sınıflandırılır. Yaşlılığa bağlı olarak görülen işitme kayıpları genellikle 65 yaş ve üzerinde gerçekleşir ve tedavisi için işitme cihazı kullanılır. Doğumsal işitime kayıpları ise biyonik kulak yöntemi ya da işitme cihazı yöntemi ile tedavi edilmektedir. Hafif ve orta dereceli işitime kayıpları için işitme cihazı tercih edilirken daha ileri seviyede olan işitme kayıpları için biyonik kulak uygulaması tercih edilir.
KULAK BURUN BOĞAZ
KULAK BURUN BOĞAZ